Ayva Tatlısı: Geçmişin Tatlarından Bugünün Sofrasına Geçmiş, yalnızca eski olayların bir kaydından ibaret değildir; aynı zamanda bugünü anlamamızda ve geleceğe dair yönelimlerimizi belirlememizde en değerli öğretmendir. Ayva tatlısı gibi geleneksel bir tat, kültürel hafızanın canlı bir yansıması olarak, tarihsel süreçlerin toplumları nasıl şekillendirdiğini ve bu şekillenmenin bugün nasıl bir devamlılık gösterdiğini anlamamıza yardımcı olur. Bu tatlı, yalnızca mutfaklarda pişmekle kalmaz, aynı zamanda tarihsel değişimlerin, toplumsal dönüşümlerin ve kırılma noktalarının izlerini taşır. Ayva Tatlısının Tarihçesi: Bir Mutfak Geleneğinin Doğuşu Osmanlı İmparatorluğu ve Ayva Tatlısının Yükselişi Ayva, tarihsel olarak Orta Doğu ve Anadolu’nun bereketli topraklarında yetişen, oldukça eski bir meyvedir. İlk olarak…
Yorum BırakYazar: admin
Serhat Kılıç Diziden Neden Ayrıldı? Etik, Epistemoloji ve Ontoloji Perspektifinden Bir İnceleme Bir Filozofun Bakışı: Varlık, Anlam ve Tercihler Üzerine İnsan varlığının en temel sorularından biri, bireyin toplumsal ilişkiler ve seçimler içindeki yerini nasıl anlamlandırdığıdır. Bir filozof olarak, her bireyin, yaşadığı çevreyle kurduğu bağlardan, aldığı kararlarına kadar her şeyin, içsel bir anlam arayışı ve varlıkla ilişki kurma biçimiyle bağlantılı olduğunu savunurum. Serhat Kılıç’ın diziden ayrılma kararı, belki de bu arayışın bir parçasıdır. Ünlü oyuncunun bu kararını ele alırken, sadece bir kariyer tercihi değil, aynı zamanda daha derin felsefi soruları da irdelememiz gerekir: Bu karar, etik, epistemolojik ve ontolojik açıdan nasıl…
Yorum BırakSedir Mi, Ladin Mi? Edebiyat Perspektifinden Bir İnceleme Kelimelerin gücü, insanlık tarihinin en eski dönemlerinden günümüze kadar, anlatıların dönüştürücü etkisini gözler önüne sermektedir. Edebiyat, yalnızca bir dil kullanımı değil, aynı zamanda toplumların düşünsel ve duygusal evrimini şekillendiren bir araçtır. Her kelime, bir anlamdan çok daha fazlasını taşır. Bir ağaç türü, sadece doğada var olan bir varlık değil, aynı zamanda bir kültürün, bir dönemin ya da bir duygunun temsilidir. “Sedir mi, ladin mi?” sorusu da, basit bir doğa seçiminden daha fazlasını ifade eder. Bu soruya, edebiyatın derinliklerinden bakıldığında, farklı metinler, karakterler ve temalarla ilişkilendirilmiş anlamlar ve çağrışımlar ortaya çıkar. Sedir ve…
Yorum BırakKolay Ulaşılabilir Durum Örneklemesi: Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Toplumda bireylerin birbirine ulaşabilmesi ve destekleyici ilişkiler kurabilmesi, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel dinamiklerle de şekillenir. “Kolay ulaşılabilir durum” kavramı, aslında bu dinamiklerin bir yansımasıdır. Bu yazıda, kolay ulaşılabilirliği, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet perspektifinden inceleyeceğiz ve toplumun her kesimi için daha erişilebilir bir dünyayı nasıl inşa edebileceğimizi sorgulayacağız. Kolay Ulaşılabilir Durum Nedir? Kolay ulaşılabilir durum, bir bireyin ya da topluluğun ihtiyaç duyduğu kaynaklara, hizmetlere veya kişilere engel olmadan erişebilmesi anlamına gelir. Bu, fiziksel engellerin ötesinde, duygusal, sosyal ve ekonomik engelleri de kapsar.…
Yorum BırakMüstahak Nedir? — Hak Etmiş Olmak Üzerine Derin Bir Sohbet Merhaba sevgili dostlar! Gelin birlikte bir kelimede kaybolalım: müstahak. O kadar sade ve bir o kadar derin ki, bir durumda ödüle — bazen cezaya — “hak edileni” işaret ediyor. Bu yazıda, müstahak’ın kökeninden başlayıp, bugün nasıl kullandığımızı ve gelecekte ne anlamlar yükleyebileceğimizi konuşalım. “Müstahak” Nedir? Kökeni ve Anlamsal Derinliği Kelimenin Anatomisi “Müstahak”, Arapça kökenli bir sözcük. Aslı, Arapça “istiḥḳāḳ / mustaḥaḳ” kökünden geliyor — yani “hak etmek, layık olmak” anlamında. :contentReference[oaicite:1]{index=1} Türkçede ise bu kelime hem sıfat hem isim olarak kullanılıyor: “hak edilmiş, hak kazanılmış, layık” gibi anlamlarda. :contentReference[oaicite:2]{index=2} Ne…
Yorum BırakPatoz: Tarımın Geçmişinden Eğitimdeki Geleceğe Eğitim, insanlık tarihinin en eski ve en güçlü dönüşüm araçlarından biridir. Her bir bireyin öğrenme yolculuğu, sadece bilgi kazanımıyla sınırlı kalmaz, aynı zamanda dünyayı ve kendisini anlama biçimini de şekillendirir. İnsanların düşünme tarzları, bilgiyi işleme şekilleri, hatta hayata bakış açıları, bir şekilde öğrenme sürecinin içinde yoğrulur. Eğitimsel dönüşümün anahtarı, öğrenme teorilerinden öğretim yöntemlerine, teknolojinin eğitime olan etkisinden pedagojinin toplumsal boyutlarına kadar geniş bir yelpazede ele alınabilir. Bunu yaparken, geleneksel araçlardan, eski tekniklere kadar uzanan bir bakış açısı da gereklidir. Bu yazıda, tarımda kullanılan geleneksel bir araç olan patoz örneği üzerinden, öğrenmenin dönüştürücü gücünü ve pedagojiyi…
Yorum BırakKontör Bitti, Nasıl Arayabilirim? – Edebiyatın Gizemi ve Dijital Dünyanın Çelişkisi Kelimenin gücü, yazılı ya da sözlü bir anlatımda, bir çağrışım yapma, bir düşünceyi ya da duyguyu harekete geçirme yeteneğine dayanır. Edebiyat, bazen yalnızca bir cümleyle kalbin derinliklerine dokunabilir, bazen de bir metin, tüm dünyayı başka bir açıdan görmemize neden olabilir. Kelimelerle kurduğumuz bağ, zaman içinde bir tür iletişim köprüsüne dönüşür. Ancak günümüz teknolojisinin hızlı dünyasında, kelimeler ve onların gücü bir kenara itilebilir mi? İşte, “kontör bitti, nasıl arayabilirim?” sorusu tam da bu çelişkinin bir izdüşümüdür. Bu soruya odaklanırken, bir bakıma dijital dünyada kaybolan insanın eski çağrışımlarıyla karşı karşıya kalıyoruz.…
Yorum BırakSiyah ve Beyaz Neden Renk Olarak Kabul Edilmez? Bazen çocukken, annemin evdeki eski fotoğraf albümünü karıştırırken, siyah-beyaz fotoğraflara bakar, bu fotoğrafların bana neden biraz soğuk, uzak bir hava verdiğini düşünürdüm. Ya da televizyonun eski tüplü modellerinden birinin ekranında izlediğim siyah-beyaz filmde, her şeyin tek düze olduğunu hissederdim. Renkler sanki birer ruh gibiydi, bir canları vardı ama o siyah-beyaz dünyada o ruh eksikti. Hangi renk olduğunu bilemeyeceğimiz bir dünyada, siyah ve beyazın renk olarak kabul edilmediğini anlamak, işte tam da burada başlıyor. Bu yazıda, “siyah ve beyaz neden renk olarak kabul edilmez?” sorusunun altını çizecek, renk teorisinden gözlemlerime kadar birçok açıdan…
Yorum BırakKontralto Ses Aralığı Ne Demek? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Açısından İnceleme Kontralto, genellikle kadın seslerinin en düşük ses aralığı olarak tanımlanır. Ancak bu tanım, sesin sadece biyolojik bir özellik olmanın ötesinde, toplumsal cinsiyetin, çeşitliliğin ve sosyal adaletin çeşitli boyutlarını ortaya çıkaran bir kavramdır. İstanbul’da, sokakta, toplu taşımada, işyerinde sürekli karşılaştığım ve gözlemlediğim insan ilişkileri ve günlük hayatın detayları, bu tür kavramların toplumsal cinsiyet rollerine nasıl etki ettiğini anlamama yardımcı oldu. Bu yazıda, kontralto ses aralığının ne anlama geldiğini ve toplumda farklı grupların bu kavramla nasıl etkilendiğini tartışacağım. Kontralto: Bir Ses Aralığından Daha Fazlası Kontralto, genellikle kadın sesinin en…
Yorum BırakHanımeli Satır Sonu Nasıl Ayrılır? Toplumsal ve Kültürel Bir Analiz Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıların ve bireylerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlamaya çalışırken, bazen en sıradan görünen sorular bile derinlemesine düşünmeye sevk eder. “Hanımeli satır sonu nasıl ayrılır?” sorusu, ilk bakışta basit bir dil bilgisi sorusu gibi görünebilir. Ancak, bu basit soru, toplumsal normları, cinsiyet rollerini ve kültürel pratikleri anlamamıza yardımcı olabilecek bir pencere açar. Sosyal yapılar, dilin kullanımı ve hatta nasıl konuştuğumuz üzerine şekillenir ve bu yazıda da dildeki küçük ayrımların toplumsal yapılar üzerindeki etkisini inceleyeceğiz. Toplumsal Normlar ve Dilin Rolü Dil, sadece iletişim aracı olmanın ötesinde, bir toplumun…
Yorum Bırak